Cevad Memduh Altar1902-1995
English | Français | Deutsch | Italiano | Español

ESERLERİMAKALELER

Bu belgeyi Word Dökümanı Olarak İndirebilirsiniz!

“Görüş” dergisinde yayımlandı.
1930

COSİMA WAGNER’İN VEFATI

Cevad Memduh Altar

            Büyük Alman bestekârı Richard Wagner’in zevcesi [eşi] Cosima Wagner, geçen ay 93 yaşında iken vefat etti. Wagner’in bütün sanat hayatına müessir olan bu kadın, aynı zamanda –zevcinin muazzam eserlerini temsil için inşası tasavvur olunan– Bayreuth Operası’nın tesisi hususunda da mühim bir âmil [etken] olmuştur.

            H. S. Chamberlain, Wagner hakkında yazdığı bir kitapta, üstadın hayatında üç kişinin en mühim rolü oynadığı söylemekte ve şayet bu üç şahıstan bir tanesi olmasaydı Wagner’in hayatı mutlaka başka bir şekle müncer olacaktı demektedir. Binaenaleyh sanatkârın hayatına ve sanatına bu derece müessir [etkili] olan bu üç kişi, büyük bestekâr Franz Lizst, Bavyera Kralı Ludwig ve Liszt’in kerimesi [kızı] Cosima Wagner’dir. Bunlardan Wagner’in ebedî dostu olan Kral Ludwig, Bayreuth’un inşası hususunda tahaddüs eden [ortaya çıkan] mali müşkilatı [zorluğu] bertaraf etmiştir.

            Wagner, bütün hayatınca Liszt’e peresteş etti [taparcasına sevdi] ve pek sevdiği kerimesi Cosima ile de izdivaç etti [evlendi]. Bu kadının aşkı Wagner’in hayatına büsbütün başka bir cereyan verdi, hattâ Wagner’i pek çok takdir eden Kral Ludwig bile onu hayat dağdağasından çekip taze bir yaratma âlemine kavuşturamadığı halde, Cosima’nın aşkı sanatkârı tekrar diriltti ve ona kudret verdi. Binaenaleyh epey zamandan beri yarı yerde bırakılan Siegfried operası bestesine tekrar devam gayreti (3’üncü perde), oğlu Siegfried’in dünyaya geldiği zamana tesadüf etmektedir. Uzun ve yorucu senelerden sonra bu samimi çiftin Münich’teki ikametleri esnasında (1864-1865) Cosima, zevcinin fevkalade mütehavvil [değişken] olan hayatının böyle birdenbire yalnızlık ve sükûnete müncer olması [sürüklenmesi] karşısında bütün kudret ve dirayetiyle ona müşfik bir refika [eş] ve sadık bir mesai arkadaşı olmaya azmetti; bu suretle sanatkârın bütün yazılarının ve hâtıratının neşrine de âmil oldu.

            Richard Wagner’in vefatından sonra Cosima’nın yegâne arzusu, zevcini mümkün mertebe seri takip edebilmekti. Hattâ meşhur bestekâr Hans von Bülow, kendisine gönderdiği bir mektupta, “Soeur, il faut vivre” [Kardeşim, yaşamak lazım] cümlesiyle ümitsiz kadını teşcie [yüreklendirmeye] çalışmıştı. Nihayet Joukowski, 20 kânunusâni [Aralık] 1883 tarihinde Liszt’e gönderdiği bir mektupta, “Zannedersem Cosima artık kendini hayata alıştırdı” diye yazıyordu. İşte bu yaşamak kararı, aynı zamanda Bayreuth Operası için de bir kurtuluştu. 1886 senesinde Wagner’in tekmil [bütün] eserlerinin Bayreuth’da birer birer temsiliyle, sanatkârın hayatında tasavvur ettiği planlar hakikate kalbolmuştu [gerçek olmuştu]. Tristan operasının temsili senesine (1886) iki mühim vefat vakası daha inzimam etti [eklendi] ve Kral Ludwig ile Franz Liszt de hayata veda ettiler! Zavallı kadın artık yapayalnızdı, fakat ne de olsa boyun eğmemeye azmetmişti. Koca Bayreuth Operasını senelerce sırf kendi gayret ve arzusuyla idare etti. Aynı zamanda ileriyi de düşünen bu büyük kadın, sayısız muganni [şancı] ve mümessillerden başka birçok muallim [öğretmen] ve şefler de yetiştirdi. Nihayet 1908 senesinde idareyi oğlu Siegfried’e terk ederek kemali sükûn ve itimatla villasına çekildi. 1910 senesinde Berlin mektebi âlisi kendisini fahri doktor ilan etti ve bu münasebetle aktedilen parlak bir celse esnasında Profesör Gustav Roethe, “Zevcinizin temin ve tesis ettiği şeylere siz öyle imanlı bir ruhla sarıldınız ve onları sıyanet ettiniz [korudunuz] ki, bütün milletler, Alman sanatının o kutsi makamına senelerce hac ettiler” dedi.

            Cosima Wagner, hayatının son senesinden itibaren artık meskenini terk etmeyerek, odasının penceresinden her gün saatlerce zevcinin kabrini seyretti.    14 Mart 1873 senesinin mehtaplı bir gecesinde Wagner onu henüz inşa edilmekte olan villaya götürerek, ileride her ikisi için ebedî mesken olmasını arzu ettiği makberin yerini göstermişti. Cosima, bunu hâtırat defterine kaydederken, o yeri “ciddi, münşerih [neşeli] bir hava, daimi birlik, ebedî ittihat” diye tavsif etmişti [vasıflandırmıştı].

            Cosima zevcinden 45 sene daha fazla yaşamıştır. Bu muhterem kadının ölümü dolayısıyla bütün dünya gazetelerinde sitayişkâr makaleler intişar etti [yayımlandı]. Binaenaleyh cihan sahne âleminde Wagner sanatı yaşadıkça, Cosima’nın bu uğurda sarf ettiği büyük yardım ve fedakârlık hiçbir vakit unutulmayacaktır.