Cevad Memduh Altar1902-1995
English | Français | Deutsch | Italiano | Español

ESERLERİMAKALELER

Bu belgeyi Word Dökümanı Olarak İndirebilirsiniz!

Ankara, 9.4.1941, Çarşamba
(Louis Hourticq-Burhan Toprak
“Sanat Şaheserleri”nin
en sonunda yayımlandı.)

TSCHAİKOWSKY

(Piyano konçertosu Op.23, Si-bemol minör, 1875)

Cevad Memduh Altar

            Müzik sanatında “deha” çok kere kendini geç hissettirir. Nitekim 1863’te tam 23 yaşına ulaşan meşhur Rus bestekârı Tschaikowsky, ailesinin ısrarı üzerine intisap ettiği [girdiği] hukuk mesleğine henüz intibak edememiş olduğu bir sırada, bugün Rus ihtilalinin yapıcısı Lenin’in adıyla anılan büyük Baltık şehrinde, yani bugünkü Leningrad’da yeniden bir tahsil hayatına atılmaya mecbur kalıyor; hukuku bırakıyor; müzisyen olmaya karar veriyor. Binaenaleyh bu hadise, “deha”nın kendini Tschaikowsky’de de geç hissettirmiş olması bakımından, şüphesiz mühim bir hadisedir. Demek genç Tschaikowsky’nin daha hukuk tahsil ederken, devamlı tesirinden yakasını bir türlü kurtaramadığı müzik sanatına kendini büsbütün verebilmesi için, evvela hukuk tahsil etmes, lazımmış. Velhasıl, kahır yüzünden lütuf oluyor, hukuk gibi yüksek bir ilimle mücehhez [donatılmış] olan genç Tschaikowsky, 1863’te Leningrad’da kompozisyon tahsiline başlıyor; tam üç sene içinde bu yeni tahsilde de ihtisas yapan sanatkâr, nihayet Moskova konservatuvarına müzik nazariyatı profesörü olarak tayin ediliyor.

            Tschaikowsky’nin bu yeni mesleğinde en velut olduğu devir, 1872 yılı ile 1874 yılı arasına tesadüf eder. Sanatkâr bu devre içinde bir yandan “Rus Havadisleri” adlı günlük bir gazetenin yazı heyeti arasında tanınmış bir muharrir [yazar] olarak çalışmaktadır; diğer yandan büyük çapta senfonik eserler meydana getirme yolunda devamlı bir gayret sarf etmektedir. Nitekim tam o sıralarda Tschaikowsky bir sürü eser yazıyor; hocası Nicolai Rubinstein’ın tavsiyesiyle, tabi [basımcı] Jürgenson ile tanışıyor; hattâ bu zat, sanatkârın bütün eserlerini hayatı boyunca basan bir “Tschaikowsky tabii” olarak bütün dünyada tanınıyor.

            İşte devamlı bir didinme içinde geçen bu devrenin 1875 yılına bağlandığı sıralarda, sanatkârın kafasını mütemadiyen işgal eden bir kompozisyon planı vardı ki, aynı yıl içinde tamamiyle tatbik edilebilen bu plan, Tschaikowsky’nin ilk konçertosu olan Si-bemol minör Piyano Konçertosu’nu meydana getirdi. Tschaikowsky bu konçertoyu, zamanında başta taşınmış bir piyanist olan Bülow için kompoze etmişti. Nitekim eser, bu büyük piyanist sayesinde, az zamanda Avrupa’nın, hattâ Amerika’nın konser repertuvarlarında mühim bir mevki işgal etmeye muvaffak oldu. Bu konçertoyu Ankara’mızda, Devlet Konservatuvarı salonunda, tam 3 yıl önce bize ilk olarak dinleten, kıymetli piyanistimiz Ferhunde Erkin’dir. O zaman bu konçertoya Dr. Praetorius’un idaresi altında, Riyaseticumhur [Cumhurbaşkanlığı] Filarmonik Orkestrası refakat [eşlik] etmişti.

            Gelelim şimdi konçertonun kısaca tahliline: Üç ayrı kısmı ihtiva eden bu konçertonun birinci kısmı, yani “Andante non troppo e molto maestoso” kısmı, mutlak akorlar halinde başlar; sonsuz bir büyüklük, bir ihtişam içinde akar gider. Konçertonun bu ilk parçasını dinleyenler, Tschaikowsky’ye has lirik mizaca, eserin ağır parçası olan orta kısımda değil de, bilakis ilk kısmın ilk temasında tesadüf ederler; böylelikle Tschaikowsky’nin, piyano konçertosu edebiyatında mühim bir yenilik yapmış olduğuna hayretle inanırlar; çünkü bu neviden lirik temalar, Tschaikowsky gelinceye kadar, piyano konertolarının daha ziyade orta kısımlarına inhisar ederdi.

            Konçertonun ikinci parçası olan “Andante semplice” kısmına gelince: Bu kısma hakim olan narin, içli bir tema, eserlerinde sırf kendi duyuşlarını anlatmış, kendi görüşlerini açığa vurmaya çalışmış olan Tschaikowsky’deki nev’i şahsına münhasır [kendine özgü] romantik mizaca insanı hayran bırakır. Bu kısımdaki sakin tema, sanki sonsuz bir hülyanın ifadesidir.

            Eserin üçüncü ve son parçası olan “Allegro con fuoco” kısmı, alabildiğine ritmik bir kıvraklık içinde akıp giden, Tschaikowsky’ye has bir heyecanın ifadesidir. Hattâ gitgide gene Tschaikowsky’vari bir lirizme kalb olan [dönüşen] bu heyecan, şiddetli aksanlar halinde, eserin sonuna kadar yürür.

            Tschaikowsky, bu güzel eseriyle, hakiki lirizme en doğru örneği vermiştir.

7.11.1944
Cevad Memduh Altar