Cevad Memduh Altar1902-1995
English | Français | Deutsch | Italiano | Español

ESERLERİKONFERANSLAR

Bu belgeyi Word Dökümanı Olarak İndirebilirsiniz!

16.12.1976

 

(Ayşe Ekşi’nin klavsen konseri öncesinde)

J.S.BACH’IN
GOLDBERG VARYASYONLARI ÜZERİNE

Cevad Memduh Altar

            “Goldberg-Variationen” başlığıyla anılan ve klavsen (clavecin) için bestelenmiş olan bu eser, Johann Sebastian Bach’ın (1685-1750) 4. ve son yaratış döneminde (1724-1735) yazdığı eserler arasında önemle yer almaktadır. Bach, ilk olarak Nürnberg’de basılan (1739) Goldberg Varyasyonlarını [Çeşitlemelerini], o tarihte Dresden’de Saksonya Krallığı nezdinde Rus elçiliğiyle görevlendirilmiş bulunan Kont Kayserling’in özel klavsenisti Goldberg için bestelemiştir. Goldberg, gene o tarihlerde, Dresden’de bulunan Bach’ın oğlu Friedemann tarafından klavsenist olarak yetiştirilmiştir. Kaldı ki, Elçi Kayserling’in maiyetinde Leipzig kentini sık sık ziyaret etmiş olan Goldberg, Bach’ı da aramış, klavsenist olarak yetişmede bu büyük sanatçıdan yararlanmaya da özellikle önem vermiştir.

            Johann Sebastian Bach sanatına içtenlikle bağlanan Elçi Kayserling, klavsen literatürünün standart eserlerinden biri olan Goldberg Varyasyonları’nı, kendi klavsenisti Goldberg için yazmasını Bach’a rica etmiş; Bach da bu ricayı istekle yerine görmüş ve 1725 yılında eşi Anna Magdalena için yazmış olduğu “Piyano Egzersizleri” adlı eserde yer alan bir Aria’yı 30 türlü çeşitleyerek Goldberg-Variationen’i meydana getirmiştir.

            Ünlü Bach biyografı Johann Nikolaus Forkel (1749-1818), Goldberg Varyasyonları’nın yazılmasıyla ilgili olayı kitabında şu cümlelerle açıklamaktadır: “Kont Kayserling sık sık hastalandığı için, çoğu gece uyuyamazmış. Ondan dolayı evinde oturan Goldberg, böyle zamanlarda geceleri kontun odasına bitişik odada kalır ve kontun uykusuz gecelerinde ona klavsen çalarmış. Günlerden bir gün Kont Bach’a klavsenisti Goldberg için birkaç parça yazmasını rica etmiş; hem tatlı hem de canlı karakterdeki parçaları içine alacak olan bu eserin uykusuz gecelerinde çalınmasının kendisine neşe verecek nitelikte olmasını Bach’dan istemiş. Bach bu isteğin, ancak besteleyeceği çeşitlemelerle karşılanabileceği kanısında imiş… (Eser yazılmış) ve Kont da her fırsatta bu çeşitlemelerin kendisinin malı olduğunu söyler dururmuş. Hattâ bu çeşitlemeleri dinlemekten bıkmayan Kont, … uykusuz gecelerinde Goldberg’e, “Azizim Goldberg, hadi bana şu çeşitlemelerimden birini çalıver!” dermiş. Belki de Bach hayatında herhangi bir eserinden ötürü, bu eserle olduğu kadar mükâfatlandırılmamıştır. Nitekim Kont ona bu çeşitlemeler için 100 Louis altınıyla dolu altın bir tas da hediye etmiştir”.

            Görülüyor ki, her sanat eseri için olduğu gibi, bu eserin de oldukça enteresan bir yaşam dramı var. Günümüzde Bach’ın eserlerinin genellikle piyanoda çalınması tabiidir. Ama onun bestelerini klavsenden dinlemek, hiç şüphe yok ki, eserin tarihsel kişiliğini yapan tekniği yakından tanımak ve Bach estetiğinin orijinal havasını teneffüs etmek demektir.

            Mümkün olsaydı da Bach Goldberg Vasyasyonları’nı kendisinin bilmediği, renk özelliğini hiç tanımadığı piyanoda dinleseydi, acaba ne derdi? diye düşünmemek imkânsız. Muhakkak ki, Bach buna üzülmezdi, Goldberg Varyasyonları’nın piyanonun kendine özgü renk ve tekniğinde de değerinden hiçbir şey kaybetmemiş olduğunu görür ve sevinirdi.

            Devlet Konservatuvarına, klavsen literatürünün Rönesansını yaratan, çağımızın en büyük klavsen virtüozu Wanda Landowska’nın yardımıyla, şimdi dinleyeceğiniz klavseni, bundan uzunca bir süre önce Paris’teki Pleyel firmasına yaptırmıştık. Amacımız, çoksesli Türk sanat müziği yaratma idealine kendini vermiş olan genç sanatçılarımıza yararlı örnek vermek ve Bach’ın sanatını otantik renkleriyle tanıtmaktı; ve esasen bu akşam da dinleyeceğiniz kıymetli sanatçımız piyanist Ayşe Ekşi’nin sırf bu amaçla klavsende de ihtisas yapmasını istemiştik ve bunu başardık; ve Ayşe’mizi, Amerika’da büyük klavsenist Wanda Landowska yetiştirdi. Bu eşsiz virtüozun ölümünden birkaç yıl önce gerçekleştirdiği en güzel iş, bizler için şüphesiz buydu.

            Ayşe Ekşi’nin bu geceki konserinde de Bach’ı klavsende gereği gibi yorumlayacağına olan inancımı burada bir kez daha belirtirken, kendisine bütün kalbimle üstün başarılar dilerim.

            Ankara Çok-Sesli Müzik Derneği’ne, bu tür konserleri düzenlemedeki eğitici ve öğretici hizmetinden dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır.

 

Ankara, 16.12.1976
Perşembe