“İ. Galip Arcan’ın
sahne hayatında kırkıncı yılı”
25 Ağustos 1951
Erkmen matbaası
Onun adı bende Darülbedayi’in adı kadar eskidir. Şehir Tiyatrosu dendikçe de gene onu hatırlarım. Maamafih gıyabî ahbaplığı henüz on iki yıl önce şahsî dostluğa kalbedebildik. O gün bu gün Galib’e olan bağlılığım artmıştır.
Galip, Devlet Tiyatrosu kurulmadan çok evvel ona çekirdek olan Tatbikat Sahnesi faaliyetinde bize candan yardım etmişti. Her hafta Haydarpaşa’da Ankara, Ankara’da Haydarpaşa trenine yetişmek için bu iki şehir arasında mekik dokuduğunu görünce ona hayran olmamaya imkân var mıydı? İç ve dış hayatında hep aynı titizliği gösteren Galip, talebeleri ile olan çalışmalarında da ciddi ve korrekt hareket etmiş, fakat güler yüzlülüğünü hiçbir vakit terk etmemiştir. En üzüntülü anında bile çalışma şevkini kaybetmeyen ender insanlardan biri olarak Galib’i tanırım.
Daha kendisini Darülbedayi sahnesinde seyrederken hareketlerindeki canlılığa, ifadesindeki sıcaklık ve samimiyete hayran olmuştum. Heyecanlı jestlerine makar olan ufak fakat sağlam gövdesinin başardığı bütün hareketler, Galib’i vaktiyle büyük ressam Adolph von Menzel’in anıldığı ad ile anmama vesile olmuştur: “Küçük Ekselâns”! İşte bu Küçük Ekselâns’a da benim büyük saygım ve sevgim vardır, çünkü o, meslek vakarını en sıkıntılı anlarımızda bile bir şeye değişmemiş, mesleğinin şeref ve haysiyetine bir kaya gibi göğüs germiştir.
Galib’in Türk sahnesine her zaman için örnek olacağını düşünürken, sanat hayatının daha nice yıllarını birlikte idrak etmemizi temenniden başka elden ne gelir.
Ankara Devlet Tiyatrosu Umum Müdürü
8-VIII-1951 Cevad Memduh Altar